XVI. yüzyılın sonlarında, Kocaili sancağının İzmit, İznik, Gebze, Şile, Kandıra, Yoros, Yalakbad ve Ada ma’a Karasu olmak üzere sekiz nahiyeden oluşmaktadır. Zikrolan nahiye merkezleri ve bağlı köylerde meskûn olanların sayısı 28.591 olup bunlardan sadece 1083 kişinin gebran, yani
gayrimüslim olarak kaydedildikleri anlaşılmaktadır.
Söz konusu nahiyelerin nefslerinde 2645 kişi Müslüman ve 262 kişi gebran olmak üzere toplam 2907 kişi yerleşik olarak kaydedilmiştir. Bu sayı, sancakta meskûn olan toplam nüfusun
yaklaşık % 10’una tekâbül etmektedir.
Sancağın toplam vergi gelirinin yaklaşık 2.945.000 akçe olduğu hesaplanmaktadır. Şehir gelirlerinin toplamı ise, her ne kadar 259.652 akçe olarak hesaplanmışsa da bazı vakıf binalarından elde edilen gelirlerin de eklenmesiyle bu miktarın 320.000 akçeyi bulduğu söylenebilir.
Bu da şehir gelirlerinin sancağın toplam geliri içindeki oranını yaklaşık % 11 olarak
belirler. Bu nahiyelerin nefsleri içinde, gerek yerleşim biriminin fazlalığı, gerek demografik yoğunluğu ve gerekse iktisâdi durumu bakımından en büyüğünün İzmit Nefsi olduğu anlaşılmaktadır.
Toplam 26 mahalleye ayrılmış olan nahiyede 757’si Müslüman ve 57 kişi gebran olmak üzere toplam 814 kişi yerleşik olarak kaydedilmiş olup, 109.500 akçe gelir tespit edilmiştir.
Sancağın en büyük ikinci şehri olan Gebze’nin kendi nefsinden başka, kaza merkezini teşkil ettiği düşünülen Üsküdar’ı da içine alacak şekilde teşkilatlandırılmış olan geniş bir ünite olduğu anlaşılmaktadır.
Bunlardan on mahalleye ifraz edilmiş şekilde kaydedilen Gebze’de 320, 19 mahalleye ayrılmış şekilde kaydedilen Üsküdar’da ise 425 kişi olmak üzere toplam 745 kişi yerleşik olarak kaydedilmiştir.
Gebze şehrinde kaydedilen 19.000 akçenin yanı sıra vakıf dükkânlarından da en az 23.250 akçe gelir sağlandığı, Üsküdar nefsinde kaydedilen 33.900 akçelik gelirin da eklenmesiyle nahiyenin merkezini teşkil eden şehir merkezlerinin toplam gelirinin yaklaşık 76.000 akçeyi bulduğu hesaplanmaktadır.
Sancağın en önemli üçüncü şehri ise, İznik’tir. Şehirde on kişi gebran olan toplam 341 kişinin 20 mahalleye dağılmış olarak kaydedildiği görülmektedir. Şehir merkezinin hass-ı şahi hissesinde kaydedilen 38.000 akçenin yanı sıra vakıf dükkânlardan elde edilen gelirlerle bu miktarın en az 50.000 akçeyi bulduğu hesaplanmaktadır.
Şile, sancağın en önemli dördüncü büyük şehir merkezi olup, vakıf hissesinde olan tek şehir merkezi özelliğine de sahiptir. 579 numaralı evkâf defterinden anlaşıldığı kadarıyla dört mahalleye ayrılmış olan şehir merkezinde meskûn bulunan 79 kişi Müslümanın yanı sıra 195 kişi gebrandan gelir olan 23.384 akçelik gelirin, Yıldırım Bayezid tarafından Bursa’daki Şeyh Ebû İshak Kâzerûnî Dergâhı’na vakfedildiği anlaşılmaktadır.
Bununla beraber, Şile’de hass-ı şâhi hissesinde bulunan bazı gelir kalemlerinin de bulunduğu ve bunların da eklenmesiyle şehir gelirlerinin en az 46.000 akçeyi bulduğu hesaplanmaktadır.
Sancağın Karadeniz tarafında bulunan Kandıra şehri ise, dört mahalleye ifraz edilmiş olup toplam 242 kişiden gelir olan 16.800 akçelik geliriyle tespit edilmiştir. Yoros Nahiyesi’nin merkezini teşkil eden Yenice Kal’ası (Anadolu Hisarı) ise, üç mahalleye ayrılmış olup, 174 kişi Müslüman ile
yerleşiktir. Şehrin 8878 akçelik gelirinin vakıf, 1300 akçelik hissesinin ise dizdar tımarı olarak kaydedildiği görülmekte olup, bu şekilde şehir gelirinin 10.000 akçeyi biraz geçtiği hesaplanmaktadır.
Yalakabad (Yalova) nahiyesinin merkezini teşkil eden Kara Mürsel ise, altı mahalleye ifraz edilmiş olan toplam 317 kişi Müslüman ile yerleşik olarak kaydedilmiş olup, 6800 akçe gelire sahiptir.
Sancağın son nahiyesini teşkil eden Ada ma’a Karasu Nahiyesi ise herhangi bir nefse sahip değildir. Kurulan pazar etrafında gelişen merkezin Kutluca(Çaybaşı) etrafında şekillendiği söylenebilir. İncelenen bölgede söz konusu yüzyılın sonlarına kadar kurulmuş olup, varlığını devam ettiren toplam 560 köyün ismine rastlanmaktadır.
Söz konusu yerleşim birimlerinde yerleşik olarak kaydedilenlerin toplam sayısı 25.684’tür. Bunlardan sadece 821 kişi gebran olarak kaydedilmiştir. Nüfusun dini hüviyetine bakıldığında toplam nüfusun yaklaşık % 98’inin Müslüman olduğu, “gebran” başlığı altında kaydedilen hrıstiyanların ise nüfusun sadece % 2’sini teşkil ettikleri görülmektedir.
Sancakta meskûn kişilerden hatırı sayılı bir bölümünün köprücü veya cami, mescid gibi yerlerde bulunan vakıf görevlilerinin teşkil ettiği muaf zümreye mensup olduğu görülmektedir. Bölgede görevli köprücülerin daha Orhan Gazi zamanından itibaren teşkilatlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, ekilebilir alanlara göre köy nüfusunun genelde seyrek oluşu, hariçten gelenlerin sayısının fazlalığından anlaşılmaktadır.