
İnsanların sesidir mani. Şimdilerde kağıtlarda dolaşan maniler eskiden duygularımızın sesiydi. Hangi sevdalara yön verdi, kimlere, hangi duygulara aracılık? Acıların, sevinçlerin, çoğunlukla da âşıkların beklentilerinin, sitemlerin dilidir. İnceliği ve güzelliği bundandır. Maniler açık açık birilerini göstermez, onu anlaması gerekenler anlar. İncelik, ustalık ve dilimize hakim olmayı ister.
Sakarya Yöremize ait olan manilerden bazılarını yaptığımız araştırma ve incelemelerde tespit etmeye çalıştık. Bulabildiklerimizi de yazmaya çalıştık. İşte en güzel manilerimizden…
Buğdayı biçiyorum, yâre yol açıyorum,
İstet beni babamdan, vermez ise kaçıyorum.
Taksi geliyor taksi, üstünde sarı saksı,
Düğünüme gelecek, on minibüs yüz taksi.
Ben ağzımı açamam, otuz iki dişim var,
Şehire gideceğim, köylerde ne işim var.
Gelin duvara dayan, pembe boyaya boyan,
Benden sana nasihat, sabahtan erken uyan.
Yaş nane kuru nane, seni severim anne,
İlk yârimden ayırdın, bundan ayırma anne.
Ayakkabı bağımı yâre bağlatacağım,
Seveceğim başka yar, seni çatlatacağım.
Kolundaki saati hadi ver de ver kurayım,
Aldılar sevdiğimi hangisini vurayım.
Armudun dibi kuyu, uyu sevdiğim uyu,
İnşallah ben veririm, babana abdest suyu.
Demiryolun üstünde sıra sıra aynalar,
Gelini kıskanıyor, şimdiki kaynanalar.
Bahçeye attım kazık, kaynanam ölmüş yazık,
Kaynanama acımam, bir top kefene yazık.
Şu yollar uzun yollar, yar bize üzüm yollar,
Ne utanmaz yar imiş, selâmı gündüz yollar.
Keklik bana ot getir, yârimden mektup getir,
Eğer yârim gelmezse, yakasından tut getir.
Sakarya Manav düğünlerinde ve kına gecelerimizde gelinle ilgili söylenen manilerden parçalar.
Evlerim ıssız kaldı,
Destiler susuz kaldı,
Evdeki yengelerim,
Görümcesiz kaldı.
Pâtin bağım çözüldü,
Bağla hey anam bağla,
Yarın öğleden sonra,
Otur da bana ağla.
Gelinlik çarşafımı,
Belime bağlasınlar,
Beni seven dostlarım,
Arkamdan ağlasınlar.
Alan düzün yolları,
Tahtadan tahtaya mı?
Yar bizim buluşmamız,
Haftadan hafta ya mı?
Mektup yazarsan yârim,
Koy kibrit kutusuna,
Bizim ordan geçerken,
At evin arkasına.
Bugün hava yaz yârim,
Mintanı beyaz yârim,
Bisikletin üstünde,
Bana mektup yaz yârim.
Avlu dibinde keser,
Bizim köye yel eser,
Bizim köyün kızları,
Hem esmerdir hem güzel.
Ayağımda yemeni,
Altı yok üstü yeni,
Babam köye kız vermez,
Yeminlidir yeminli.
Masa üstünde pekmez,
Pekmezi bana yetmez,
Taraklı’nın kızları
Başlıksız gelin gitmez.
Ev üstünde ev yaptım,
Çıktım üstüne baktım,
Yarim gelecek diye,
Çifte lambalar yaktım.
Hayrola da hayrola,
O kız bana yar ola,
Yar olmazsa can ola,
Derdime derman ola.
Bahçenin kapısın,
Bir vuruşla açarım,
Dünür yolla sevdiğim,
Vermezlerse kaçarım.
Ayakkabımın teki,
Yarimin adı veli,
İste beni babamdan,
Sana verirler berki.
Hey babam hain babam,
Hayattan attın beni,
Bin lira para için,
Ellere sattın beni.
Denize dalıyım mı?
Bir balık alıyım mı?
Kör olasının kızı,
Sana yalvarıyım mı?
Ben ağzımı açamam,
Otuz iki dişim var,
Şehire gideceğim,
Köylerde ne işim var.
At olur da tepmez mi?
Yar olur da öpmez mi?
Yârin öptüğü yerde,
Gonca güller bitmez mi.
Manin başında mısın?
Cefail yaşında mısın?
Ben bir mani söylesem,
Cebinde taşırmışın?
Çam çama eklenir mi?
Çam dibi beklenir mi?
Bir ağlanın yüzünden,
Üç sene beklenir mi?
Meşe meşeye benzer,
Meşe şişeye benzer,
Bu köyün erkekleri,
Ölmüş aslana benzer.
Çıra yanar eşiğinde,
Çocuk ağlar beşiğinde,
Gelin kalmak için,
Yuvarlanır döşeğinde.
Entarisi filizi,
Kim bilir kalbimizi,
Esti bir hafif rüzgar,
Ayırdı ikimizi.
Bir dalda iki kiraz,
Biri al biri beyaz,
Kâtip kölen olayım,
Bir güzel de bana yaz.
Çeşme yaptırdım çeşme,
Etrafı parmak parmak,
Alifuattan kız almak,
Cennetten gül koparmak.
Maninin başında mısın?
Cefail taşında mısın?
Ben bir mani söylesem,
Cebinde taşırmışın?
Konsolumda şişem yok,
Kırmızı menekşem yok,
Benim yârim burda yok,
Onun için neşem yok.
Melekşe’nin başları,
Bağ bahçe ağaçları,
Her derde merhem olur.
Yarimin ilaçları.
Entarisi beden yar,
Beni koyup giden yar,
Bıldır böyle değildin,
Seni bir öğreten var.
Entarisi beden yar,
Alıp duvara asma,
Sen benimdin ben senin,
Ellere kulak asma.
Karanfilim budama,
Sefa geldin odama,
Beni ister dilersen,
Dünür gönder babama.
Entarisi pembeden,
Pek yakıştı geymeden,
Yaktın kül ettin beni,
On beşime girmeden.